Merhaba arkadaşlar,
Uzun bir süredir bloguma yazı yazamamıştım kusura bakmayın gecikme için. Yeni bir şehir, yeni bir okul yani yeni bir defter yeni bir sayfa gibi bir hayatım oldu. Bu yüzden internet ve bilgisayara fazla zaman ayıramadım.
Benim yokluğumda Mustafa DÜNDAR (dostum) siteyi idare etmeye çalışmış. Sanırım bir format uyuşmazlığı vardı yazılarda. Hallettik ama. Artık o da yazacak blogumuza. Yazar kısmına dikkat etmeniz gerekecek gibi.
Neyse biraz hayatımdan bahsedeyim. Şu bir hafta içinde çektiğim sıkıntıları kimse çekmemiştir sanırım. Bilmiyorum biliyor musunuz veya anlattım mı hatırlamıyorum, benim ilk gittiğim yerlerde her zaman uyum sıkıntım olmuştur bu sıkıntı her zamanki gibi yine olacaktı tahmin ediyordum ama bu kadar ileri safhada olurmuydu ben de bilmiyordum? Bakın nasıl oluyor mus..
İlk günden yurttan tek başıma çıktım (hangi akla hizmet hala anlamıyorum.) dönüşte yurda üçyüz metre yarıçaplı bir cember çizdim kaç saat. İlk günden rezil olmamak için kayboldum diyemiyorsunuz arkadaşlarınıza. Güzel bir duygu tabi de çevreyi keşfettiğimi söyleselerdi ona göre gezerdim.
Üniversitenin akıllı kartı diye birşey var (bundan çok çektim. ) onu da son gün aldım her zamanki gibi. Ama aldım yani.
Sınıf fena değil yani sınıf dediğime bakmayın işte 90 küsür kişi amfide dersler var. Fena değil, hiç göze batmıyorsunuz..
Yurt ortamını hep garipserdim. Nasıl olacak gibi bir sürü soru işareti vardı aklımda.. Ama hiçte zor bir ortam değil, aksine birçok ortamdan daha kolay bir iş bekliyor sizleri.
Haberiniz var mı bilmiyorum ama üniversitenin ilk gününden bölüm başkanını arkamda koşturmuş adam duruyor karşınızda. Froficience sınavında telefonları topluyorlar. Ben sınavı bitirdim daha kırk dk vardı. Canım sıkıldı kağıdı verdim çıktım. Neyse işte telefonu almayı unutmuşum ve kulaklığı takıp, sınavı verip çıktım. Yazık hoca da farkına varmış. Arkamdan telefon getirmiş. (dedim ki:aferin hep böyle akıllı ol.. ) İnanan yoktur herhalde. İnşallah benim sınıfıma düşersinde gösteririm sana unutmak nedir dedi. Allahtan daha görmedim onu okulda.
Neyse işte ya biraz neşeli geçti ilk günler olması haliyle. Sınıfta gerçekten çok şımarık insanlar var, sezmek zor değil. Tabi haline göre her türlü insan var, kiminle takılırsan.. Ben ilk günler biraz soğuk olmaya çalışıyorum. İnsanları tanıyana kadar. Zaten kimlikler belli olmaya çalışıyor. İnsanları tanıdıktan sonra dillerine göre konuşmak daha mantıklı gibi.
Buraya kadar yeter gibi sanırım.
Okuduğunuz için teşekkürler.
Hoşçakalın dostlarım.
Uzun bir aradan sonra yeni birileri..

İlk Yorumu Sen Yap