Eski Mısır firavunlarından Tutankamon'un mezarı ölümünden 3262 sene sonra açıldı. Paha biçilmez hazineler ortaya çıktı.
Olayla İlgili Çok Sayıda İnsan Anlaşılmaz Şekilde Ölmeye Başladı
Eski Mırsır uygarlığı büyük ilgi çeken gizemini sürdürüyor. Kazılar, arkeolojik araştırmalar sürdükçe ortaya yeni bilgiler çıkıyor. Bulunan her yeni kalıntı , bilineni değil, bilinmeyeni çoğaltıyor sanki...
Mısır'da en ilginç olaylardan biri de Firavun Tutankamon'un mezarının açılmasıyla ilgiliydi. Herşey Carnarvon Lordu'nun ölümüyle başladı...
Bunların, Mezarında Rahatsız Edilmek İstemeyen Firavun'un Lanetine Uğradıkları Varsayılıyor
1923 yılının 30 Nisan günü İngiltere'de Hampshire bölgesinde Beacon Tepesi'nde sade bir cenaze töreni düzenlendi. Törene katılanlar heyecanlıydılar, çünkü toprağa vermek üzere oldukları Carnarvon Lordu George Edward Stanhope esrarengiz bir biçimde ölmüştü..
3000 Yıllık Lanet...
Herkes Lordun eski Mısır'ın 18.kuşak firavunlarıdan Tutankamon'un lanetine uğradığına inanıyordu. "Lord " bu firavunun mezarının açılması için para harcamış ve bizzat kazılara katılmıştı. Carnarvon Lordu'nun ölümünü başka ölümler izledi. Tutankamon'un mezarına girip çıkan ya da bu işe karışan birçok insan anlaşılmaz bir biçimde hayatını yitiriyordu. 3000 yıl sonrasına uzanan bir felaketten söz ediliyordu...
Lord Mısır'a Gidiyor
Parası bol , yapacan işi pek olmayan ingiliz soylusu , dünyayı dolaşıyor keyfine göre yaşıyordu, 1901 yılında Almanya'da kaplıcalardayken araba kazası gecirdi, göğsü fena halde zedelenmişti, uzun bir tedavi sonunda özel doktoru ona tedbirli davranmasını tavsiye etti.
Özellikle kış mevsimlerini İngiltere yerine , ılıman ve kuru bir iklimin hüküm sürdüğü ülkelerde geçirmeliydi. O günlerde Mısır, avrupalıların en gözde ziyaret yeriydi, Özellikle Krallar Vadisi denilen yerde yapılan kazılara büyük ilgi duydu ve Mısır'a geldi..
Arkeolog Carter
Lord kısa zamanda eski sıhhatine kavuştu fakat Mısır'dan bir türlü kopamıyordu. Eski Mısır Uygarlığı incelemeye başladı, yapılan kazıları izliyor ve birgün bizzat kendisi iştirak etmişti. 1907 yılında Mısır'da yurttaşlarından arkeolog Harold Carter'la tanıştı ve onu kendisine danışman yaptı.
Carter 33 yaşındaydı ve 17 yaşından beri Mısır'da bulunuyordu, birçok kazıda bulunmuş, ünlü arkeologlara yardımcılık yapmıştı fakat Mısırlı yetkilililerle tartışınca görevinden istifa etmişti, Lord kendisine rastladığı sırada manzara ressamlığı yapıyordu.. Lord , Carter'a danışmanlık için yılda 400 İngiliz Sterlini ödemeyi teklif ettiğinde hemen kabul etti, çünkü Carter'da Mısırdan ayrılamıyordu..
Ayrıca, Mısır Demek Hazine Demekti
Çünkü eski Mısır'lılar ölülerini öteki dünyaya en kıymetli hazineleriyle birlikte gömerek uğurlarlardı.. Lord bulunacak bir hazine ile Carter'a ödediği parayı kat kat çıkaracağına inanıyordu. Arkeolog Carter , Carnarvon Lordu'nun parasıyla 15 yıl boyunca kazılar yaptı, 1. Dünya Savaşı'nda bile araştırmalarını sürdürdü, bazen çok ilginç bir mezar bulduğu oluyordu fakat yapılan harcamaları karşılayacak bir tarihi eser ya da hazine ortaya çıkaramamıştı. 1922 de Lord İngiltere'deyken Carter'a bir mektup yazarak aralarındaki anlaşmayı iptal etmek istediğini bildirdi.
Oysa Carter o sıralarda önemli bir mezarın izi üzerindeydi, İngiltere'ye gitti ve Lordu kazılara devam edebilmek için ikna etti, Ekim ayında Mısır'a geri döndü , kazıların yapıldığı Luxor bölgesine yerleşti.
Carter El Değmemiş Bir Mezarın İzinde
1 Kasım 1922 de , o güne kadar hiç kazılmamış bir hektarlık bir üçgende çalışmalara başladı. 4 Kasım'da, çökmüş bir merdiven girişi buldu, bir gün sonra ise bu girişin , çok eski ve önemli bir mezarı işaret ettiğinden emindi.
Londra'ya telgraf çekti , Lord, kızı Lady Evelyn ile birlikte geldi ve bizzat kazılara katılmaya başladı.
26 Kasım'da yaptıkları kazının tüm molozları temizlenmiş , ardından sanki içeriden kilitlenmişcesine kapalı duran bir kapıyı açmayı başardılar, içeriye ilk giren Carter oldu. Gördükleri karşısında adeta dili tutulmuştu, bu çok odalı mezarın giriş odası bile hazinelerle doluydu..
Ölüm Gelecek
Kazılar devam ederken ilginç birşey olmuştu..
Bütün vaktini kazı yerinde geçiren Carter, kaldığı eve pek uğramıyordu, oraya nasıl geldiği bilinmeyen bir Kobra yılanı evine girmiş ve Carter'ın kafeste yaşayan uğurlu kanaryasını yemişti, kazılarda çalışan Mısır'lı işçiler inançlı kişilerdi.
Bu olayı duyunca çok heyecanlandılar, bunu bir uğursuzluk belirtisi olarak kabul ettiler, çünkü kobra yılanı Mısır hükümdarlığının sembolüydü ve Tanrıça Wadjet tarafından korunduğuna inanılan bir hayvandı.
İşçiler aralarında olayı şöyle yorumladılar.
Yakında ölüm gelecek..
Ve Olaylar Başladı
Tutankamon'un mezarının bulunmasının duyulmasıyla, tusirtler Mısıra akın ediyordu, mezarın girişine hergün binlerce insan geliyordu. Firavun Tutankamon'un 3000 yıldan fazla olan istirahatine son verilmişti.
Lord ve Carter'ın , mezarı buldukları andaki sevinç yok olmuştu, ikiside çok sinirliydiler, Mısır Hükümeti ile olan ilişkileri bozuldu, Carter ile Lord bir akşam bir araya geldiklerinde çok şiddetli bir kavga etmişlerdi. Lord ile Carter'in arası açılmaya başlamıştı, Lord İngiltere'ye gitti.
1923 Şubat'ında Lordun sağlık durumu birden bozuldu, anlaşılamaz bir biçimde dişleri döküldü, ateşi bir çıkıp bir düşüyordu, Mart ayı başında Mısıra geldiğinde bir süreliğine düzelme göstermişti, fakat daha sonra yeniden kötüleşti, yakınlarına haber verdiler. Karısı Lady Almina İngiltere'den, oğlu Lord Forchester'da Hindistan'dan geldiler..
26 Mart günü Carnarvon Lordu'nda kan zehirlenmesi olduğu resmen açıklandı, bir müddet sonra ise Lord komaya girdi, 5 Nisan günü sabah saat 02 sularında öldüğü hasta bakıcısı tarafından açıklandı, tam bu sırada oteldeki ışıklar titredi ve söndü!
Kahire de elektiriklerin verilmesi her zaman düzensizdi fakat Lordun öldüğü andaki kesilme için hiçbir açıklamada bulunulmadı.
Aynı saatlerde Lordun İngiltere'deki Şatosunda bulunan İskoçyalı Kahya dehşet içinde irkildi, çünkü Lordun köpeği uluyor ve titriyordu, biraz sonra oda öldü..!
Mezara Dokunana Ölüm
Lordun ölümü tüm dünyada şok tesiri yaptı. Gazeteler Tutankamon'un mezarında bulunan yazılardan söz ediyorlardı. Eski Mısır Yazıtları ile yazılmış bu yazılardan biri şöyle diyordu " Mezara dokunana ölüm gelecektir " .
Bazılarıda mezarda başka uyarıların olduğunu ileri sürdüler. Bunlardan biri şöyleydi :
Ölüm, Firavunların huzurunu bozanları kanatlarla katledecektir.
Carter, mezarda böyle bir lanetin olmadığını ileri sürdü, onu rahatsız eden tek birşey vardı, mezarın altın sandukasının önünde bir lamba bulmuştu, bu lamba üzerinde şöyle yazıyordu :
Gizli odaya girilmesini engelleyeceğim, benim görevim ölüyü korumak..
Esrarengiz Ölümler
- Tutankamon'un mezarını ziyaret eden arkeolog ve turistlerden bazıları kısa süre sonra hastalandılar ya da öldüler..
- Mezarın açılışında bulunan kişilerden biri olan James Henry Breasted ateşli bir hastalığa yakalandı ve 12 yıl sonra öldü.
- Profesör La Fleur ise, mezarı o bölgeye geldiği gün ziyaret etti , o gece kaldığı otel odasında ölü bulunda..
- Amerikalı milyarder George Jay-Gould , mezarı ziyaret ettiği gün aniden ateşlenerek öldü.
- Carter'in yardımcılarından, A.C. Mace ateş nöbetlerine tutulunca 1924 yılında işi bıraktı ve 1928 yılında öldü.
- Bir başka yardımcı Richard Bethell , 45 yaşında iken kan dolaşımı yetersizliğinden öldü...
Ölümlerin Ardı Arkası Kesilmiyor
- Tutankamon'un mezarına ilgi büyüdükçe , ölümler devam ediyordu, Kahirede Lodra bakıcılık yapan İngiliz hemşire 1926 yılında 28 yaşında doğum yaparken öldü..
- Kahire Üniversitesinden Dr Ezzedi Taha , yıllar sonra konuyla bilimsel olarak ilgilendi, arkeologlar ve müzede çalışanların ciğerlerinde mantar hastalıkları olduğunu buldu, eski mezara girenlerinde bu hastalıklardan ölmüş olacağını ileri sürdü. Kısa bir süre sonra Kahire'den Suez'e giderken düz yolda kullandığı araba karşı yönden gelen bir başka araba ile çarpıştı. Yapılan otopside Dr Taha'nın , çarpışmadan saniyeler önce solunum yetmezliğinden öldüğü ortaya çıktı.
- Tutankamon'un mezarının kalıntılarının 1972 de Londra'da ve daha sonra ABD 'de sergilenmesinde de esrarengiz ölümler oldu.
- Bunlardan en tuhafı Mısır Eski Eserler Bölümü Müdürü Dr Gamaleddin Mehrez'in ölümü idi.
- Mehrez , bütün bu esrarengiz ölümlerin, kuşkusuz kişiyi tedirgin edeceğini, fakat lanete kesinlikle inanılmamasını söylemişti. " Bakın bana" demişti, " Bütün yaşamım boyunca mezarlar ve mumyalarla uğraştım, bütün bunların bir tesadüf olduğunun, kesinlikle en iyi kanıtıyım !!" Bu sözlerinden 4 hafta sonra ,sergilenecek eserler yoldayken öldü..
Lanet Devam Ediyor
Sergilenecek eserleri Londra'ya götüren RAF uçağının baş teknisyeni Ian Lansdown bilinmeyen bir nedenle Tutankamon'un ölüm maskesinin bulunduğu kutuyu tekmelemişti, iki yıl sonra aynı bacağı garip bir şekilde kırıldı, mürettebattan başka kişilerde garip şekilde öldüler.
Başka bir olay da , 1980 de " Kral Tutankamon'un Laneti " adlı televizyon filminin çekimi sırasında ortaya çıktı.
Mısır'da çekimin birinci günü tahul yüklü bir araba bilinmedik bir şekilde devrildi ve filmin yıldızı Ian McShane ' in bacağının 10 yerinden kırılmasına neden oldu.
Mcshane'nin yerini Robin Ellis aldı, ancak rol teklf edilen başka yıldızlar, yapıma katılma teklifini reddettiler...
Belki de Tutankamon'un laneti , bir hileden ibaretti. Belki de halkın inançları böyle bir olayı yaratmıştı. Ya da , Tutankamon, mezarında rahatsız edilmeden bırakılmalıydı...
İlk Yorumu Sen Yap