Genel Olarak
İstinafta yeni bir olay yargılaması yapılır ve hata tesbit edilirse, esas mahkemesi tarafından verilmiş olan ilk hüküm ıslah edilir, fakat temyizdeki kural bozmadır.
İstinafı temyizden ayıran en önemli özellik , temyizde delillerle temas edilerek öğrenme muhakemesi yapılmamasına karşılık istinafta gerektiğinde delil de incelenerek esas hakkında yeni bir karar verilmesidir. Yargıtay’ın temyizde delillerle tekrar temasa geçerek maddi meseleyi denetleyebilmesi imkansızdır.
İstinaf: kanun yolunda esas mahkeme tarafından verilen hükmü;
- hem hukuki mesele (sanık tarafından gerçekleşmiş fiilin suç teşkil edip etmediği, nasıl muhakeme yapılacağı ve eyleme hangi cezanın verilmesi gerektiği sorunu)
- hem de maddi mesele (fiilin sanık tarafından işlenip işlenmediği)
yönünden inceler. İstinafta yeni bir olay yargılaması yapılır. Hata tesbit edilirse eski hüküm bozularak kaldırılır ve yeni hüküm verilir.
Temyiz yolu, yalnızca hukuki meseleye ilişkin uyuşmazlıkların çözülmesi için kabul edilmiş bir yoldur. Temyiz sebebi hukuka aykırılıktır, her türlü hukuk normu temyiz sebebi yapılabilir.
Temyiz yolu, mahkemelerin hükümlerindeki aykırılıkların bozulması veya ıslah yolu ile giderilmesi için kabul edilmiş bir kanun yoludu. Kural bozma olup, ıslah istisnadır. İtiraz ve istinaf yalnızca ıslah için kabul edildiklerinden temyiz yolundan bu bakımdan ayrılırlar.
Temyiz nedeni hukuka aykırılıktır (bir hukuk kuralının hiç uygulanmaması veya yanlış uygulanması). Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayabileceği için temyiz nedeni hukuki hata yapıldığını ileri süren tarafın dayandığı gerekçedir. Yargıtay temyiz yolunda yargılama yaparken uyuşmazlığın ispat yönünü oluşturan ve fiili de denilen maddi meseleye dokunmayacak, hukuki meseledeki değerlendirmesini ve ondan çıkardığı sonuçları denetleyecek, hukuki hata olup olmadığına bakacaktır.
CMK 272/1 ‘e göre ilk derece mahkemelerinden verilen hükümlere karşı sadece istinaf yolu açıktır. Temyiz, istinaftan sonra sınırlı olarak kabul edilmiştir. Diğer kanunlarda da ’temyiz edilebileceği’ veya ‘Yargıtay’a başvurulacağı’ belirtilen hükümler hakkında kural olarak istinaf yolu uygulanır. Fakat istinaf yolunun önkoşulu; dava veya işin konusu itibariyle Bölge Adliye Mahekmesinin görev alanına girmesidir.
Temyize İlişkin Açıklamalar
Temyiz, yargılama makamlarının kararlarındaki aykırılıkları gidermek gayesi ile kabul edilmiş, olağan kanun yollarından birisidir. Aslında temyizin 3 ayrı amacı vardır: ülkede hukuk birliğini sağlamak, somut olayda maddi gerçeğe ulaşmayı sağlamak, ve her ikisini birlikte gerçekleştirmek. Temyiz istemi yazılı şekil şartına bağlı olup, hükmün açıklanmasından itibaren 7 günlük süre ye tabidir (CMK 291). (CMUK da bu süre 1 hafta idi)
Temyiz sebebi olan hukuka aykırılık, bir hukuk normunun hiç uygulanmaması veya hatalı uygulanmasıdır. Esastan temyiz, temyiz edilen hükümde esas mahkemenin yaptığı maddi tesbitlerle maddi ceza hukukununuygulanmadığı veya hatalı uygulandığı iddia edilmesi ile söz konusudur.
Usuli temyiz, ilk derece mahkemesinin muhakeme hukuku normlarına aykırı kararlar verdiği iddia ediliyorsa açılan temyiz davasıdır. Yargıtay usuli temyizde hem ilk derece mahkemesinin muhakeme hukuku normunu doğru uygulayıp uygulamadığını inceler, hem de muhakeme hukuku normunun uygulanmasını gerektiren maddi olguları doğru tesbit edip etmediğini de denetler. Bu Yargıtay denetlemesi, keyfiliği önleyen bir tedbirdir.
İçtihadı birleştirme kararı verme, kanun tarafından, Yargıtay’a verilen, belli bir uyuşmazlığın çözülmesinin üstüne çıkarak bütün uyuşmazlıklarda uygulanacak normu belirten ve dolayısı ile yasama görevi niteliğinde olan ve kanundan da farklı olarak hakimleri bağladığı için hakimlerin bağımsızlığı esasına ters düşen, bir görevdir.
CMUK 305 uyarınca ilk derece mahkemeleri tarafından verilen bütün hükümlere karşı doğrudan temyiz mümkündür. Ceza mahkemelerinden verilen hükümler istek üzerine temyiz olunabilir. CMUK madde 305 e göre temyiz edilemeyen hükümler de bulunmaktadır.
CMK 286/1 uyarınca ise, bölge adliye mahkemesi ceza dairelerinin bozma dışında kalan hükümleri temyiz edilebilir. İlk derece mahkemeleri tarafından verilen hükümler doğrudan temyiz edilemez. İstinaf aşaması öncelikle gerçekleştirilmelidir.
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı, sanığın kabulüne bağlı tutulduğundan, yalnızca itiraz edilebilen bir karar olarak temyiz edilemeyeceği kabul edilmiştir.
Hükme esas teşkil eden ara karalar veya başlıca kanun yolu öngörülmemiş olan muhakeme kararları hükümle birlikte temyiz olunabilecektir.
Temyiz edilebilen hükümler CMK ve CMUK da farklılık göstermektedir:
CMUK a göre temyiz edilemeyen hükümler (CMUK 305-1/2):
- Temyiz edilemeyen para cezaları
- Temyiz edilemeyen beraat hükümleri
- Kanun yolu tanınmayan diğer hükümler
- Kanun yararına bozma yolununun açık olduğu hükümler
CMK ya göre temyiz edilemeyen hükümler (CMK 286):
- İlk derece mahkemesinin kararının kaldırılması kararı
- İlk derece mahkemelerinden verilen 5 yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adli para cezalarına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararları
- İlk derece mahkemelerinden verilen 5 yıl veya daha az hapis cezalarını artırmayan bölge adliye mahkemesi kararları
- Sulh ceza mahkemesinin görevine giren suçlarla ilgili olarak ilk derece mahkemelerinden verilen hükümlere ilişkin her türlü bölge adliye mahkemesi kararları
- Adli para cezasını gerektiren suçlarda ilk derece mahkemelerinden verilen hükümlere ilişkin suç niteliğini değiştirmeyen bölge adliye mahkemesi kararları
- Sadece eşya veya kazanç müsaderesine veya bunlara yer olmadığına ilişkin ilk derece mahkemesi kararlarını değiştirmeyen bölge adliye mahkemesi kararları
- 10 yıl veya daha az hapis cezasını veya adli para cezasını gerektiren suçlardan ilk derece mahkemesince verilen beraat kararları ile ilgili olarak bölge adliye mahkemesince verilen beraat kararları ile istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararları
- Davanın düşmesine, ceza veirlmesine yer olmadığına, güvenlik tedbirine veya istinaf başvurusuna yer olamdığına dair kararlar
- Aynı hükümde cezalardan ve kararlardan birden fazlasını içeren bölge adliye mahkemesi kararları
- İstinaf mahkemesinin bozma kararı
Temyiz edilemez.
Temyiz isteği 7 gün içerisinde yapılır. Süre, hükmün açıklanmasından itibaren sanığın yokluğunda tefhim edilmişse tebliğinden itibaren başlar. CMUK a göre hüküm temyiz edilirse, tefhim edilmiş olsa dahi tebliğ edilirdi. CMK da bu hükme yer verilmemiştir.
CMK nın temyiz sistemi bölge adliye mahkemesi kararlarına karşı kabul olunduğu için halen uygulanmakta olan CMUK dan farklı olarak temyiz isteminin kabule şayan olup olmadığı değerlendirmesi prensip olarak BAM tarafından yapılır, fakat halen hükmü veren ilk derece mahkemesince yapılmaktadır. Kararı temyiz olunan mahkeme; temyiz şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğini, kararın temyiz edilebilir olup olmadığını, temyiz edenin yetkisinin bulunup bulunmadığını araştırır. Sonuç olumsuzsa mahkeme temyiz davasının kabule şayan olmadığı kararı verir ve temyiz istemini reddeder.
İstinaf’a İlişkin Açıklamalar
CMK 272/1 ‘e göre ilk derece mahkemelerinden verilen hükümlere karşı sadece istinaf yolu açıktır. İstinaf yolunun önkoşulu, dava veya işin konusu itibariyle Bölge Adliye Mahekmesinin görev alanına girmesidir.
İstinaf mahkemeleri üst mahkemelerdir. İstinaf mahkemesi ilk yargılamayı yapandan başka bir yargılama makamıdır. Bölge Adliye Mahmekeleri istinaf mahkemeleri olarak görev yapacaklardır. (2004/5235 sayılı kanun uyarınca)
İstinaf edilemeyecek ilk derece mahkeme kararlar :
Hapis cezasından çevirilen adli para cezaları hariç olmak üzere, sonuç olarak belirlenen ikibin lira dahil adli para cezasına mahkumiyet hükümleri istinaf edilemez. (CMK 272/3-a).
Üst sınırı beşyüz günü geçmeyen adli para cezasını gerektiren suçlardan verilen beraat hükümlerine karşı istinaf yolu kabul edilmemiştir. (CMK 272/3)
Yukarı sınırı on milyar lirayı geçmeyen para cezasını gerektiren bir suçtan dolayı verilen beraat kararları da temyiz olunamaz. (CMUK 305/2)
Hükümden önce verilen kararların istinaf edilmemesi de kaidedir. Bunlardan hükme esas teşkil edenler istisna olarak istinaf veya temyiz edilebilir. Aynı şekilde soruşturma evresinde veirlmiş olan kararlara karşı da istinaf veya temyiz yolu söz konusu değildir. Zira istinaf ve temyiz yolları sadece son soruşturmada verilen kararlar bakımından kabul edilmiştir.
İstinaf mahkemesinde savunma makamının görev ve yetkileri de ilk derece muhakemesindekiler gibidir.
İstinaf davası talep üzerine açılır. (CMK 273) Fakat istem dışı istinaf da kabul edilmiştir. Onbeş yıl ve daha fazla hapis cezalarına ilişkin hükümler bölge adliye mahkemesince re’sen incelenir. (CMK272/1) Bu düzenleme temyizden istinafa aktarılmıştır. Buna karşılık mülga CMUK 305 teki ‘otomatik temyiz’ kanun yolundan çıkarılmıştır (15 yıl ve daha fazla mahkumiyetlerde istek şartının gerçekleştiği kanunkoyucu tarafından kabul olunmuştur).
İstinaf isteminde bulunabilecekler :
- Savcılık makamı,
- Sanık
- Müdafi veya vekil
- Sanığın yasal temsilcisi ve eşi
Savcılık makamı, kanun yolu davası açıp açmamak konusunda bir takdir yetkisine sahiptir. Bu kararı veren mahkemedeki savcılıktır.
İstinaf istemi, hükmün açıklanmasından itibaren yedi gün içinde hükmü veren mahkemeye bir dilekçe verilmesi veya zabıt kâtibine bir beyanda bulunulması suretiyle yapılır; beyan tutanağa geçirilir ve tutanak hâkime onaylattırılır.
Üst mahkeme ceza dairesi, istinaf davasının yerinde olduğunu tesbit ederse ilk derece mahkemesinin kararını ‘kaldırır' ve duruşmanın yeniden görülmesi için gerekli hazırlıklara başlar. İstinaf duruşması adı verilen bu duruşma genel hükümlere göre yapılır. Birtakım özgü hususlar da bulunmaktadır. Mesela burada tanık dinlemek istisnadır, ancak gerekli görüldüğü takdirde tanık dinlenilebilir. Üst mahkeme duruşmanın sonunda yeni bir hüküm tesis eder. Burada aleyhe değiştirme yasağı da söz konusudur, madde 283 hükmü uyarınca.
İstinafta, mutlak temyiz nedenlerinin varlığı halinde bozma kararı verebilen istinaf mahkemesi, hemen düzeltebilmesi mümkün olan hataları ıslah etme yetkisi ile donatılmamıştır. Ayrıca HMK ve CMUK da mahkemelere direnme hakkı tanınmış iken, CMK da istinafta direnme kabul edilmemiştir.
CMK nın kabul ettiği istinaf sistemi aslında ‘ genişletilmiş temyiz’ niteliğinde olup ‘çok filtrelidir’. Amaç teminata zarar vermeksizin sistem içindeki davaları adil yargılama ilkeleri çerçevesinde sistem dışına çıkarmak veya esas hakkında karara bağlamaktır:
Dosya üzerinden ön inceleme yabacak olan istinaf mahkemesi, istinaf başvurusunu BAM ın yetkisi, süre, istinaf edilebilirlik ve başvuru hakkı açısından tekrar inceleyecektir. Verilen kararlara karşı açık olan itiraz yolu BAM da reddedilirse hüküm kesinleşmektedir (birinci filtre).
İtiraz yolu tanınan yetkiye ilişkin kararlar dışında diğer kararlar ilk derece mahkeme hükmünün kesinleşmesine yol açar. (ikinci filtre).
İstinaf mahkemesi, CMK 280/1 uyarınca dosya üzerinden inceleme yapar, ilk derece mahkemesinin yaptığı değerlendirmenin yerinde olup olmadığını inceler (üçüncü filtre).
Yapılan incelemede CMK 289 daki hukuka kesin aykırılık nedenlerinin varlığı saptanırsa BAM bozma kararı verir.
Hükümde hukuka aykırlıkları kaldırma yöntemleri 4 tanedir:
- Bozma veya iptal: Bir başka sujenin aykırı bulduğu işlemi ortadan kaldırması
- Islah: Bir başka sujenin eskisinin yerine geçecek yeni bir karar vererek aykırılığı gidermesi
- Geri alma: Bir sujenin, sebebi haklı gösteren sebebin ortadan kalktığını görünce, aykırı bulduğu kendi işlemini, yerine yenisini koymadan ortadan kaldırması
- Yenileme: Bir sujenin kendi işlemini kaldırıp onun yerine yenisini koymasıdır.
Güvenlik tedibiri kararına karşı, bu kararlar bir ‘hüküm' olduğundan dolayı, istinaf yolu açıktır.
Kaynak:
Yenisey - Nuhoğlu, Ceza Muhakemesi Hukuku, Bahçeşehir Üniversitesi Yayınları, Nisan 2014
İlk Yorumu Sen Yap