OLAY: Merkezi İzmir’de bulunan YALI A.Ş, Bursa’da bulunan kumaş fabrikasının “kimyevi boya” ihtiyacı için İstanbul’a gelen Gemlik’li fabrikatör Bora BAŞARIR ile bir anlaşma yaptığını ve Bora BAŞARIR’ın 15.000 TL’lik kısmını peşin ödenmek sureti ile 50.000 TL’lk kimyevi boya satın aldığını ancak malın teslim edilmesine rağmen Bora BAŞARIR’ın borcun 35.000 TL tutarındaki kısmını ödemediğini söyleyerek avukatına söz konusu paranın tahsil edilmesi için vekalet vermiştir.
1. Bu durumda YALI A.Ş. vekili parayı tahsil edebilmek için hangi takip yoluna başvurmalıdır?
İlamsız icraya ilişkin düzenleme 42. maddede düzenleniyor. Genel haciz yolunu seçiyoruz çünkü alacağımız bir paranın ödenmesine ilişkin. Burada rehin söz konusu değil, özel hukuk ilişkilerinden doğan tüm para alacakları için burada İlamsız İcra Yolları’ndan, Genel Haciz Yolu’na başvuruyoruz icra takibi olarak. Bu sonuca gerekçeli bir şekilde varacaksınız.
2. YALI A.Ş. vekili bu takibi nerede başlatmalıdır?
Nerede derken hem görev hem de yetkiyi soruyor. Tüm takipleri icra dairesinde yapıyoruz. Yetki kuralları İİK md 50 deki, bizi HMK daki yetkiye ilişkin hükümlere gönderiyor.
Önce kesin yetkili bir icra dairesi varmı ona bakacaz. Bu yoksa yetki sözleşmesine bakacağız. Bu sözleşme de yoksa genel yetkiye bakacağız. Sonra özel yetkiye bakacağız.
Olayda kesin yetki söz konusu değil, etki sözleşmesi de yok. Direkt olarak genel yetkili mahkemeye diyoruz, borçlunun takip başlatıldığı tarihteki yerleşim yeridir.
Özel yetkiye ilişkin de HMK md 10 uygulanabilir. Sözleşmeye ilişkin davalarda sözleşmenin ifa yeri maddesini yetkili görüyor. İfa yeri dairesine başvuracağız. İfa yeri açıkça belirtilmişse orada takip yapılabilir. Eğer ifa yeri belirtilmemişse BK md 89 dan çıkarıyoruz. Bu maddeye göre ara alacakları alacaklının yerleşim yerinde ifa edilir. Olayda da para alacağı söz konusu, alaclının yerleşim yeri diyoruz. İİK md 50 ye göre HMK madde 10 daki düzenlemenin dışında akdin yapıldığı yer de yetkilli kılınmış.
Olay bakımından 1 genel yetki (alacaklının yerleşim yeri) 2 özel yetki (akdin yapıldığı yer ve sözleşmenin ifa yeri) icra daireleri yetkilidir.
3. YALI A.Ş vekilinin sözlü olarak icra müdürlüğüne takip talebini bildirmesi üzerine icra müdürü, bu talebin yazılı olarak yapılması gerekçesiyle reddetmiştir. Bu durumda YALI A.Ş. vekilinin başvurabileceği bir hukuki çare var mıdır? Varsa bu hukuki çareden nasıl yararlanabilir.
Burada takip talebini sözlü olarak da yapabilmesi gerekirdi. Md 58 e göre yazılı ya da sözlü tutanakla takip talebi yapılabilir. Bunu kabul etmemesi durumunda şikayet yolu söz konusu olacak. Bu müessese icra dairesi görevlilerinin yaptığı işlemlere ilişkin olarak öngörülmüş. Bu bir dava değildir, bir hukuki çaredir, bir yoldur. Şikayet md 16 da düzenleniyor.
Şikayet Nedenleri:
- Kanuna Aykırı İşlem Yapılması (genel şikayet nedeni, diğer üçü özel nedenler)
- Hadiseye Uygun Olmayan İşlem Yapılması (icra müdürüne takdir hakkı verilen hallerde)
- Hakkın Yerine Getirilmemesi (icra müdürnün yerine getirmesi gereken gereken bir hakkı yerine getirmemesi)
- Hakkın Yerine Getirilmesinin Sebepsiz Yere Sürüncemede Bırakılması
Olayımızda kanuna uygun olamayan bir davranış da var fakat spesific olarak hakkın yerine getirilmemesi var. Hakkın yerine getirilmemesi hali kapsamında değerlendireceğiz. Süresiz şikayet yoluna gideceğiz.
Şikayet Süresi 7 gün (kural olarak) / fakat şikayet süresi Süresiz olur: (hakkın yerine getirilmemesi ve sebepsiz sürüncemede bırakılması hallerinde / kamu düzenine ilişkin hallerde, kanunun emredici hükmüne aykırılık hallerinde)
İcra dairesinin bağlı bulunduğu icra mahkemesine talep yönlendirilmeli. İstinabe yoluyla yetkili icra dairesi belirtilerek başka bir yer icra mahkemesine de verilebilir. 7 günlük sürede teslim ettiği an yani gönderildiği an esas alınır.
Bu başvuru yazılı ya da tutanağa geçirmek suretiyle sözlü yapılabilir.
Sonucu: md 22 uyarınca şikayet icrayı durdurmaz, mahkeme hakimi tarafından re'sen veya kendiliğinden geri bırakılma kararı verilmediği müddetçe.
4. YALI A. Ş vekili takip talebinde faiz talep etmeyi unutmuştur. Bu durumda faiz talep etmesi mümkün müdür? Açıklayınız.
Faiz talep etmesi mümkün değildir aynı takip içerisinde. Başka bir icra takibi yapabilir faiz alacağı için ayrı bir icra takibi yapabilir. Asıl borç sona erene kadar başka bir yolla takip yapabilir. Asıl borç sona erdiğinde faize ilişkin haklar da sona erer, alacağa bağlı fer'i bir hak olduğu için.
5. YALI A. Ş vekili, takip talebinde faiz talep etmekle birlikte faizin işlemeye başladığı günü belirtmemiştir. Bu durumda icra müdürü faizi hangi tarihten itibaren hesaplayacaktır? Neden?
Takip talebinde faize ilişkin belirtilmesi gereken hususlar md 58 f3 de belirtiliyor: faizin miktarı ile işlemeye başladığı gün ve hangi tarihteki kur üzerinden karşılığı talep ediliyor, belirtilmek zorundadır. Takip talebinde faizi talep etmiş ve hangi günden itibaren olduğunu belirtmemişse icra müdürü takip talebinin tarihini esas alacaktır, takip talebinden önce faizin işlenmiş olduğu kabul edilmeyecektir. Önemli olan burada, takip talebinde faizin işlemeye başladığı günün belirtilmesi gerektiğidir.
6. a) Bora Başarır'ın babasının vefat etmesinin takibe etkisi olur mu? Açıklayınız.
İİK md52 de talik hallerinden biri olarak ölüm tarihinden itibaren üç gün için ertelenebileceği belirtilmiştir.
6. b) İcra takibi devam ederken Bora BAŞARIR’ın vefat etmesinin takibe etkisi nasıl olur? Açıklayınız.
Takip talebi yapıldığı anda, borçlu taraf ehliyetine sahip (medeni hukuktaki hak ehliyetinin karşılığı), borçunun ölmesi durumda takip miras ortaklığına (terekeye) ya da mirasçılara yöneltilebilir.
Medeni Kanununda mirasa ilişkin 3 aylık bir kabul süresi var. Mirasçıların derhal kabul edip etmemesi bu süre konusunda belirleyici oluyor.
Miras ortaklığının tüzel kişiliği yok. Bu dava ya tereke temsilcisine yöneltilebilir, ya da mirasçıların hepsi burada zorunlu dava arkadaşı olur. Bir de mirasçılar müteselsil sorumlu olduklarından mirasçılara tek tek de başvurulabilir.
Para alcağı söz konusu olduğu için bölünebilir bir taleptir, diğer durumda bölünemeyen bir alacak durumunda miras ortaklığına yani tereke temsilcisi ya da bütün mirasçılara yöneltilecektir dava. Md 53 e de bir bakın.
6. c) Bora BAŞARIR’IN takip yapılmadan önce vefat etmesi halinde aleyhine başlatılan takibin akibeti ne olacaktır? Açıklayınız.
Takip sırasında ehliyet yok, mirasçılara yöneltilmesi mümkün değil, taraf ehliyeti takibin başında dahi yok, başlamış olan takip mirasçılara hüküm doğurmaz. Takip geçerli olarak başlamış olmuyor. Burada miras ortaklığının borçlarından dolayı ayrı bir takip yapılabilir.
7. a) İcra müdürünün Bora Başarır'ın teyzesi olmasının takibe etkisi olur mu? Açıklayınız.
Burada İİK md 10 a bakıyoruz, icra müdürünün olumsuz yükümlülüklerde iş görmekten yasaklılık düzenlenmiş, bu kapsama giriyor, icra müdürü icra mahkemesi hakimine durumu bildirmek zorundadır.
7. b) İş görme yasağına rağmen icra müdürünün görevine devam etmesi durumunda YALI A. Ş vekilinin başvurabileceği bir hukuki imkan var mıdır? Açıklayınız.
Bu durumda icra müdürü kendisi bildirmezse, icra müdürünün bu işlemine karşı şikayet yoluna başvurulabilir, işlemin iptalinin sağlanması istenebilir. Bu işlem iptal edilebilir bir işlem, kendiliğinden geçersiz değildir. Şikayet süresi 7 gündür, süresiz değidir, çünkü kanuna aykırılık söz konusudur.
8. Takibin devamında icra müdürü, Bora Başarır'ın işletmesinde bulunan tomrukları haczetmiş ve malların yediemin olarak Belediye Garajına teslimine karar vermiştir. Tomruklar uzun süre açık havada uygun olmayan şartlarda saklandığı için renklerinde koyulaşma, gövdelerde çatlaklar oluşarak tomruk vasfını kaybetmeye yüz tutmuştur. Bora Başarır, icra müdürüne başvurarak tomrukların bozulmaya yüz tuttuğundan satılarak bedelinin mahkeme veznesine depo edilmesini istemiştir. İcra müdürü buna rağmen herhangi bir önlem almamıştır. Tomrukların zamanında önlem alınmaması ve kötü koşullarda muhafaza edilmesi nedeniyle geç yapılan satışından elde edilen miktar Bora Başarır'ın borcunu ödemeye yetmemiştir. Bu nedenle zarara uğrayan Bora Başarır'ın bu zararını tazmin etmek için başvurabileceği bir yol var mıdır? Açıklayınız.
Burada icra müdürünün yol açtığı zararlardan ötürü devletin zorunluluğu kabul edilmiştir. Md 5 uyarınca, normalde açılacak tazminat davası idari yargıda görülmesi gerekirken, bu düzenleme uyarınca devlete yöneltilmekle birlikte adli yargıda görülecektir.
Bu dava haksız fiile ilişkin şartların uygulanabileceği bir davadır. Zarar, kusur, illiyet bağı ve hukuka aykırılık şartları aranır; zararı öğrenmeden itibaren 1 yıl ve her halde 10 yıl içinde açılmalı, ceza zamanaşımı daha uzun ise elbette o süre göz önünde bulundurulacak.
Bitti.
(Kusura bakmayın, bu not biraz aceleye geldi, iyi hazırlanamadı, kanun maddeleri eklenemedi, fakat söylenen her gerekli bilgi eklendi, umarım işinize yarar, Başarılar!)
İlk Yorumu Sen Yap