Değişim, değişin..

Birkaç gün önce can sıkıntısından deli gibi izlediğim dizimden bir bölüm daha izlemeye kıyamamıştım, uzun zamandır yapmadıklarımdan yani internette saçma bir konu üzerinde nereye kadar gider neler öğrenebilirsem kardır güdümünü denemeye karar vermiştim. Dünya ile başlayıp garip garip ülkelerin önce isimlerini sonra da hakkında birşeyleri öğrenip değişim konularına doğru dalmış gitmişim. Çok güzel bir videoya rastlamıştım, aslında yazıyı yazma amacım da bu video gibi. 

Dünya da küreselleşme sanayileşme nedir ne değildir sözsüz sanatlı birşekilde ele almış.

Sanayi deyince ilk olarak cağdaşlaşma akla gelmesin veya uçsuz bucaksız gelişmek felan. İnsan da da bu böyledir. Bakın basit bir benzetme ile; sizdeki veya arkadaşınızda ki her değişim sizce iyi yönlü mü veya başta iyi görünen her işin veya değişimin sonu da başı gibi mi oluyor? Değil elbette. Sanayi olmasın demiyoruz ki diyemeyiz de zaten. Artık hayatın büyük bölümünde rol oynuyor. 

Kocaeli'de ki hayatı görmüş biri olarak sanayileşme; şehri bırakın artık hayatın içine girmiş. Bu durum zaman içinde gereksiz streslere yol açıyor gibi. Aynı anne baba için çocuklarının büyümesidir bu durum. Çocuk büyüyor, gelişiyor, geliştiriyor çevresini; elde değil. Aynen şehir, sanayi ve teknoloji gibi. Ama arka planda anne babadan uzak bir hayat yaşamaya başlar. Bu da sanayi ve teknolojinin annesi babası olan yaşlı ve olağanüstü olan doğal yaşamdan uzaklaşmaktır.

Sanayileşen bir dünyada bacalardan berbat kara renkli bir dumanın çıkması karaciğerlerine sigara dumanı çeken bir insandan ibarettir. Ve insan bedenini zehirliyor ki, durum kaldırılacağından fazlasına ulaşmaya başladığı an insan hayatını yitirecek. 

Ve sanayileşen şehirlerin de bundan daha fazla zehiri kaldıracağını beklemeyin..

Söz sırası sizde..